Geçen sene Eylül ayında Amsterdam' a gittiğim zaman Van Gogh müzesini ziyaret edememiş olmak tatilimin tek pişmanlığıydı. Neyse ki Abdi İbrahim 100. yılını böyle muhteşem bir sergi ile kutluyor.Van Gogh'u bizlerle buluşturarak hem bir ilke hem de güzel bir örnek olmaya adım attılar. Amsterdam 'daki muzeyi ve Antrepo 3' teki sergiyi ziyaret eden kişilerle konuştuğumda Karaköy' de ki serginin muzeden daha iyi olduğunu düşünenler bile var. Bu konudaki yorumumu bahar aylarında gerçekleştirmeyi planladığım bir sonraki Amsterdam seyahatime bırakıyorum..
(During my visit to Amsterdam in last September, i only had one regret and that was not being able to visit the Van Gogh Museum. Luckily Abdi İbrahim is having the Van Gogh exhibition in Turkey in order to celebrate its 100th year in business. The company sets a great example by holding this amazing exhibiton. Igot the reviews from people who saw, the Van Gogh Museum in Amsterdam and the exhibition Karaköy Antrepo 3 and they clearly advised that the exhibiton in Karaköy is way better than the Amsterdam experience. I'll make the judgement on that when i get to Amsterdam in fall 2012.)
Van Gogh Alive gerçekten alışılmış sergi anlayışını çok farklı bir boyuta taşıyarak tasarlanmış. Sensory 4 sisteminin kullanıldğı sergi alanında duvarlar, tavan ve hatta kolonlarda yaşayan bir Van Gogh seyahatine çıkıyorsunuz. Çok ekranlı ortamla birleşen klasik müzik eşliğinde kendinizi Van Gogh' u anlamaya ve özümsemeye çalışırken buluyorsunuz.
(Van Gogh Alive The Experience has been designed on a dimension which would be called absolutely extraordinary. The Sensory 4 system has been used in the exhibiton which helps the visitors to re-live the Van Gogh experience on the surface of the walls, ceiling and even colons. The visitors find themselves trying to understand Van Gogh while listening classsical music which has been complimented with multiple projector screens.)
Kendimi görsel ve ruhsal bir boyutta kaybolmuş hissettiğim dakikalarda farkına vardım ki, yalnız değildim. Sanırım bu deneyim uzun bir süre yerini başka bir şeyle doldurmayacak.
(When i lose myself in a visiual and spiritual dimension, i realzied that i wasn't alone.)
Van Gogh'un kullandığı renk tonlarından duygusal gelgitleri çok net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Farklı dönem ve mekanlarda gerçekleştirilmiş bu eserler sizi öylesine içine alıyor ki, bir süre sonra fotoğraf çekmeyi unutup benim gibi defalarca izlediğinizi geç farkedebiliyorsunuz.
(The way Gogh used the different shades of colours which helps us to observe his emotional ups and downs clearly. The creations of Gogh grabs you so deep and you realize forgot about taking photos and you keep watching it over and over again.)
Van Gogh Alive' i 15 Mayıs' a kadar ziyaret edebilir ve sergiyi daha iyi anlayabilmek için videoyu izleyebilirsiniz.
( You may visit the Van Gogh Alive until 10 May. and watch the video to get a better understanding of the exhibition.)
