Friday, June 15, 2012

Celebrities and Their Choices of Analog Cameras

Friday, June 15, 2012 2 Yorum


Ünlüler ve fotoğraflar... Bu ikiliyi birbirinden ayırmak neredeyse imkansız. Bazıları bu durumdan sıkılsa da, bazıları özellikle  basına fotoğraflarının çekilmesi için haber verecek kadar da düşkün. Ama hiç değişmeyen bir şey var ki o da, ünlülerin hayatında kameraların büyük bir yeri olduğu gerçeği. Peki onlar günlük hayatlarında fotoğraflarını hangi makinaları kullanarak çekmeyi tercih ediyorlar? Hem karaktersitik bir analiz hemde renkli bir yolculuğa ne dersin?

(Celebrities and photos ... It's almost impossible to separate this pair. Some of them are fed up with their photos being taken and the others are so obsessed with it that they call the paparazzies themselves. There is only one fact that will never change, their cameras are a big part of the life of the celebrities. Which camera the celebrities prefer to use daily? )




Son günlerde moda ve blog dünyasının ikonik isimlerinden olan Alexa Chung müthiş bir seçimle Diana F+ kullanıyor. Stili milyonlarca insan tarafından takip edilen Alexa' nın bir çok hayranına ilham kaynağı olacağından hiç şüphem yok. Özellikle renkli giyinmekten hoşlananlar için Diana F+ seçenekleri iyi bir alternatif olabilir.

(The iconic name of the fashion and blogging world, Alexa Chung has an exclusive taste and she prefers Diana F+. There is no doubt Alexa's camera choice will have a huge impact on millions of people who follows her style. Especially for those who love to wear colorful clothing Diana F+ is a great alternative. )


Özellikle Indie filmlerin ve iyi projelerin vazgeçilmez ismi Ryan Gosling tercihini compact kameradan yana kullanmış..

(Ryan Gosling is the must-have actor when it comes to Indie movies and he prefers to use a compact camera. )




Marie Antoinette, Lost in Translation ve Virgin Suicide gibi unutulmaz filmlare imza atan Sofia Coppola Rolleiflex kullanarak klasik tarzını adeta güçlendiriyor.

(Sofia Coppola who created Marie Antoinette, Lost in Translation and Virgin Suicide loves to use Rolleiflex to underline her classical style.)



Heath Ledger’a yalnızca görüntüde değil iyi bir oyuncu olarak da benzediğini kanıtlayan Joseph Gordon Levitt Contax G1 cilerden.

(Joseph Gordon Levitt who proves that he is a good actor like Heath Ledger not just a look alike. Joseph prefers G1.)
 

Elle Fanning tercih ettiği Diana Mini modeliyle genç yaşta daha çok insanın idolü olacağa benziyor.

(Elle Fanning proves that she will be an idol to many people , even at her early age she prefers Diana Mini.)




Özellikle kadınların kadrajında büyük yeri olan James Franco’ da klasik bir Rolleislexçi..

(James Franco who is always a big part of the quadrage for ladies, prefers Rolleislex. )




Kate Moss da Holgası ile mutluluğu yakalamak isteyenlerden..

(Kate Moss captures happiness with her Holga.)




Bilim-kurgu kraliçesi Milla Jojovich ise tercihini Contax T2’den yana kullanarak beni şaşırtmadı.

(Sci-Fi queen Milla Jojovich prefers Contax T2.)


Spice Girls üyelerinin hala Polaroid Kameralar kullandıklarını düşünebiliyor musunuz? Ben özellikle Victoria Beckham’ı hiç düşünemiyorum :)

(Can you imagine the Spice Girls using the polaraid cameras? I struggle picturing that.  Especially Victoria Beckham :))



Monday, May 14, 2012

Chillout Festival 2012' yi Lomography Festival' a Çevirmeye Ne Dersin?

Monday, May 14, 2012 4 Yorum

Yazın geldiğini söylemenin en kesin yolu şüphesiz bütün gün güzel müzik, sınırsız içki, yıllardır görülememiş arkadaşlar ve tabii ki uzun süre profil olacak yaza giriş fotoğraflarının çekildiği festivallerdir. Chillout Festival yıllardır bu konuda öncülük ediyor ve yaza iyi bir başlangıç yapmak isteyenlere alternatifsiz eğlence vaadediyor.
20 Mayıs Pazar günü  analog makinanla bu festivale renk katmak sana da iyi gelecek! Son yıllarda bir nevi podyuma dönen festival alanlarında herkesin umrunda olan bir şey var ki o da : İyi görünmek ve iyi fotoğraflar elde etmek. Neyse ki bu konuda yardımımıza analog kurtarıcılarımız yetişiyor.



                                                                      Nasıl mı?
1- Boynuna astığın analog makinan seni digital makinaların gereksiz ağırlığından kurtarıp dans etmene asla engel olmayacak!


2- Geniş renk ve model seçenekleriyle kıyafetlerini kombinlemen hem zevkli hem de farklı olacak!


3- Festival alanları tam da senin için yaratılmış. Bol renk, sınırsız ilham kaynağı ve koca bir gün seni bekliyor!


4- Sahne ışıklarının vurduğu Jazzanova, Mao Mak, Stealing Sheep, Amber Topaz' ın burlesque şovu ve daha bir çok performansın yakalanabileceği kareler!


5- Olası bir zararda manevi kaybın yüksek olsa da en azından maddi zararın az olması gibi bir tesellin olacak!

Eğer hala bir analog makinan yoksa 20 Mayıs' a kadar Lomography Gallery Store Galata' ya uğra!


Adress: Şahkulu Mah. Serdar-ı Ekrem Cad. No: 5/B Beyoğlu, İstanbul

(Not: Lomography Gallery Store Galata tanıtımını bir sonraki yazımda bulabilirsiniz..)

Source: http://www.lomography.com.tr/magazine/news/2012/05/14/chillout-festival-2012-yi-lomography-festival-a-evirmeye-ne-dersin

Wednesday, May 9, 2012

Masumiyet Müzesi / Çukurcuma

Wednesday, May 9, 2012 2 Yorum

İtiraf ediyorum Masumiyet Müzesi benim için okuması işkence olmuş ve aylarca elimde sürünen bir kitap olarak yerini almıştı. Orhan Pamuk her ne kadar beğendiğim eserleri olsa da uzun betimlemeleriyle bazen can sıkıcı olabiliyor. Masumiyet Müzesi' de ufacık bir anın sayfalarca anlatılabildiği bir kitap. Belki bu kadar sevilmesinin sebebi budur ama benim bu kitabı en çok sevme nedenim kesinlikle kitapla aynı adı taşıyan efsanevi müze oldu. Öyle ki, geçen hafta sonu açılan müzeyi ziyaret ettiğimde bir anda okurken sıkıldığım zamanları unutup kitabı tekrar okumak için karşı konulamaz bir istek duydum. Her zaman kitaplarda hayal ettiğim dünyanın benim istediğim gibi kalmasını ve filmini izlemekten hoşlanmayanlardan oldum. Ama bu sefer durum değişti. Masumiyet Müzesi' ni ziyaret etmek sanki kitabın filmini izlemek gibiydi. O küçük detaylar ve deliliğin sınırındaki obsesif aşk ortaya ilham veren objelerle dolu bir tapınak çıkarmış.

I admit, it was kind of a torture reading ''The Museum of Innocence''. It took months for me to finish the book and only reason for that is the lengthy descriptions of the author Orhan Pamuk who is a great artist however he can be boring with the lenghty descriptions in his books. ''The Museum of Innocence'' is a book filled with pages of  lengthy description of a single moment. It might be the reason for it's popularity however it's certainly not a reason for me to like this book. When i visited ''The Museum of Innocence'' exhibition last weekend i fell in love with the book i hardly managed to finish. I have always been one of those people who refuses to watch the movie of a book just to protect the imaginary scenes in my mind. However this time it was different. Visiting ''The Museum of Innocence'' was like watching the movie and i enjoyed it a lot. Every little detail and the obsessed collecting habit created this unreal temple of love.



 Füsun' un ayakkabısından küpesine, sinema biletlerine, saç tokalarına ve Kemal' in biriktirdiği onca ıvır zıvıra bir an olsun inanmak istedim. Ve başardım da. Müzeden çıkarken oradaki her bir objenin yaşanmışlık dolu ve karakterlere ait olduğundan artık emindim. Hayalimde farklı yaratmış olsam da havada kalmış bir çok şey de anlamını buldu aynı zamanda. Yeniden okumaya başladığım Masumiyet Müzesi' ni eminim ki bu sefer daha hızlı bitirip müzeyi tekrar ziyaret edeceğim. Saatlerce durup, bakıp, düşünüp o çaresizliği ve saplantıyı anlamanın daha iyi bir yolu olmasa gerek. Kitabı hiç okumamış olsanız bile bir film şeridi gibi hayal edebilme olanağı taşıyan bu atmosferi kesin görün.

I wanted to believe all those items were really belonged to Fusun and Kemal. Her shoes, bobby pins, movie tickets and all those little things Kemal collected. Even if created completely diffrerent in my mind there were heaps of little details that i didn't really think about and after seeing the exhibition everything came together. I started reading the book again and hopefully this time I'll finish it quickly and will visit the exhibition again. Even if you haven't read the book I strongly syggest you to visit the exhibition you will understand the desperation and the obsession the book is all about.


 Orhan Pamuk sanıyorum ki ''Hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum.''  meşhur cümlesini pek rahatlıkla müzenin açılış günü için kullanabilir :) Harcanan emeğe, duyguya ve yaratıcılığa sağlık.

I believe Orhan Pamuk can easily say the famous sentence of his for the first day of the exhibition : " It was the happiest moment of my life and I simply didn't realize." I appreciate all the efforts, everyone included in the project did a splendid job.

Adress: Firuzağa Mahallesi, Çukurcuma Cad. Dalgıç Çıkmazı, No:2, Beyoğlu-İstanbul





Friday, May 4, 2012

18. İstanbul Tiyatro Festivali / Zero İstanbul-Mayıs

Friday, May 4, 2012 0 Yorum

Aslında özgür olmadığımız için mi sorgulayamayız yoksa sorgulayamadığımız için mi özgür değiliz? Bu yılki temasıyla en doğru cevabı iki yıllık bir aranın ardından heyecan veren bir geri dönuşle 18. İstanbul Tiyatro Festivali veriyor. İnsan haklarının sömürülmesinden savaşlara, şiddetin hayatımızda yer bulduğu her forma, sınırlara ve sınırlandırmalara  bir dışavurum olarak tasarlanan Özgürlükler-Sorgulamalar dikkat çekici içeriğiyle bu ay karşımızda.


 Program; Türkiye'yle Çin arasındaki dostluğu pekiştirmek amacı ile tasarlanan 'Turkiye' de Çin Kültürü Yılı' Festivali'yle başlıyor. Son zamanlarda İçimdeki Düşman sergisiyle akıllarda yer edinen Kutluğ Ataman festivale özel hazırladığı projesi SILSEL Türkiye' ye Yazılmış mektuplar ile 12-Mayıs-2 Haziran arası Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'nda hepimizi hayalimizdeki gökyüzünü oluşturmaya davet ediyor. Berlin ''Hamlet'', Theatre National de Challiot ''Orfeo'', Young Vic Theatre Company ''Kafka'nın Maymunu'', Zimmerman & de Perrot ''Hans ya da Heiri'', ve Theatre de la Ville-Paris ''Gergedan''  gibi eserlerin yaninda programa ağırlıklı katılım İstanbul' lu topluluklardan gerçekleşiyor.


 100 den fazla tiyatro ve dans gösterisinin sanat severlerle buluşacağı bu günler; konuklarla söyleşi, sergi ve atölye çalışmaları ile daha da renklenmeye devam edecek. 22 farklı mekanda farklı deneyimler yaşamak için 10 mayıs 5 Haziran arası İKSV' de olmak tüm sanatseverlerin "deyim yerindeyse" görevi olmalı.

Venusenme, Zero İstanbul-Mayıs
Source: http://www.zeroistanbul.com/2012/05/10/18-istanbul-tiyatro-festivali/


Tuesday, April 10, 2012

Kadıköy' de Carnaval!

Tuesday, April 10, 2012 7 Yorum

Son bir yıldır  konser ve festivallerde yoğun ilgiyle karşılaşan Carnaval Corn Dog müşterilerinden gelen yoğun istek üzerine Kadıköy Barlar Sokağı' nda  Carnaval Büfe' yi  açtı. Böylece sokakta yeni, farklı ve güçlü bir alternatif olmuş oldu.

(When it comes to food, Carnaval Corn Dog has been one of the most popular alternatives for the last year. The crowd loves the taste of Carnaval Corn Dog at the festivals and concerts. Finally Carnaval Bufe opened its doors at Kadıkoy Barlar Sokagi by popular demand.)


 Kadıköy' e gidenler az çok bilir, yıllardır Burger King ve Rex Büfe gibi yerlerden sırf doymak için yemek yenir. Carnaval' da durum çok farklı. Buraya gittiğiniz zaman menüde patates kızartması dahil yediğiniz herşey daha önce yediğiniz hiç bir şeye benzemiyor.

(Regular visitors of Kadıkoy would know the fact that one would only eat to stuff, not so much to enjoy at places such as Burger King and Rex Bufe. However Carnaval Bufe is completely different from the rest, with its beautiful ambience and great tasting food. Even the good old fries taste better than you had before.)


 Negatif Tattoo' nun hemen üstündeki bu rengarenk yer sokaktan geçerken mutlaka gözünüze takılacaktır.

(The place, located right above Negatif Tattoo, grabs your attention with its colorful interior even while you are just walking on the street.)


Carnaval' ın menüsü de iç dekorasyonu gibi rengarenk. Kıyburger mi, corn dog mu, peynir topları mı yoksa extreme hot dog mu yesem derken en iyisi ben bir kaç kere daha geleyim diyorsunuz.


 Lezzetlerinin yanısıra fiyatlarının beklenenden ucuz oluşu da yüzde yüz mutluluğu garantiliyor. Geniş sos seçenekleriyle şimdiden Wasabi Mayo ve Carnaval Mayo fanları oluşmuş bile. Bir de Şutte'ye özel yaptırdıkları sosislerin çok güzel olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

(Carnaval has great variety when it comes to food. Kıyburger, corn dog, cheese balls or extreme hot dog. It is very hard to decide on what to eat therefore you might want to visit the place again and again just not to miss out on any alternatives.n  It's guaranteed you'll be %100 happy with the taste of the food and suprisingly reasonable pricing policy. Wasabi Mayo and Carnaval Mayo are the most popular options when it comes to special sauces that Carnaval Bufe offers. I have to mention how great the Sutte frankfurters taste, you have to try them out.) 

                                             What to Eat at Carnaval Bufe?


Kıyma, cheddar sos, karamelize soğan, yeşillik, domates ve Carnaval Mayo' lu Kıyburger çoktan favorim oldu.

(Kıyburger is already a favorite of mine with its delicious ground meat mixture, cheddar sauce, caramelized onion, lettuce, tomato and Carnaval Mayo.)


Bu peynir topları hakkında uyarıyorum. Çünkü ciddi anlamda bağımlılık yapıyor!

(WARNING: Cheese balls are highly addictive. I am serious they are very very addictive :))


Özel baharatlı Belçika patates kızartması  ve corn dog ları Türkiye' de bulup yemeniz zor çünkü yok.  Bu ve bunlar gibi bir çok farklı yemek deneyimi için Kadıköy' e yolunuzu düşürmenizi tavsiye ederim.

(Corn Dog and the fries made with specially seasoned Belgium potatoes are very unique flavors and you cannot find them anywhere else in Turkey. For a great experience for your taste buds, you should definitely visit Carnaval Bufe in Kadikoy as soon as possible.)

İçeriğini bira mezesi diye tanımladıkları menüleriyle hem içki öncesi hemde içki sonrası keyiflenmek için ideal bir mekan. Sanırım cevap Carnaval Büfe' de ne yenir değil ne yenmez ki olacak :) Facebook sayfalarına göz atmak isteyenler için: CarnavalBufe

The menu is filled with options to have before the beer, with the beer and after the beer. Answer to the question of ''What to eat at Carnaval Bufe?'' must be ''Everything!! absolutely everything!!'' You can also check out the facebook page for the place.


Copyright © Venus En Me